Köşe yazarı
Mustafa BALKAN

Hayat bir savaştan ibârettir

Hz. Mevlânâ, mânâ denizinde bir şiir adası olan Mesnevî’sinde “Dikkatle bakarsan görürsün ki, bu dünya, baştan başa savaştan ibârettir. Zerre zerre ile, âdetâ dinin imânın, imânsızlıkla savaştığı gibi savaşır durur.

Hayat bir savaştan ibârettir
Saat: 11:59 Tarih: 15/10/2021 Tarih: 15/10/2021
Hz. Mevlânâ, mânâ denizinde bir şiir adası olan Mesnevî’sinde “Dikkatle bakarsan görürsün ki, bu dünya, baştan başa savaştan ibârettir. Zerre zerre ile, âdetâ dinin imânın, imânsızlıkla savaştığı gibi savaşır durur.
Tabiat savaşı, işlerin, hareketlerin savaşı, söz savaşı, maddeler arasında, cüz’ler arasında korkunç bir savaş meydana gelmektedir.
Fakat bu âlem de, bu savaşlarla durmada, var olmadadır. Unsurlara bak da anla, hayat bir savaştan ibârettir.
Peygamberin Allah için ve Allah uğrunda yaptıkları savaşlara bak! Bu savaşlar barışların asıllarıdır.” diyor. (Şefik Can, Mesnevî Tercümesi, 6.cilt, beyit 36, 46, 47, 64)
***
Hz. Âdem’den beri hak-bâtıl arasındaki savaş devam ediyor. Bu savaş kıyâmete kadar hiç durmadan devam edecek.
Korona nedir?
Koronavirüs neden ve niçin var?
2020 itibariyle dünyada bir biyolojik savaşın fitili Koronavirüs ile ateşlendi. Küresel anlamda yeryüzünde ülke ve kıt’alar arası seyahat uçaklar, hızlı tren ve diğer vasıtalarla yapıldığı için insanlar arasında çabuk yayıldığından, etkisini gösterdiğinden dolayı “pandemi (salgın)” denildi.
***
Mevlâna Celâleddîn Rûmî’nin “Dünle beraber gitti, cancağızım/ Ne kadar söz varsa düne ait/ Şimdi yeni şeyler söylemek lâzım” dediği gibi küresel şeytanî güçler, post-modern bir dünya düzenine geçiş döneminde tarihi yeniden yazmaya başladı. Üçüncü bir Dünya Savaşı kaçınılmaz görülüyor. Koronavirüs ile bütün ulus devletin kapılarını çaldılar! Hızla gelişmekte olan fenni (teknik), fenniyatın (teknolojilerin) neden olacağı ekonomik, sosyal, ahlâkî ve toplumsal dönüşümlerle birlikte asıl, sınırların olmadığı post-modern bir sisteme doğru geçiş sağlanıyor. Geleceğin dünyasının teknolojileri hayatımıza nasıl yön verecek? Yeni hayat biçiminde eğitim, ekonomi, sağlık, ahlâk, hukuk, erken-kadın, aşk, mutluluk ilişkilerinin yeri ne olacak?
Gelecekte insan vücuduna yerleştirilecek daha çok aletlerle insan-makine karışımı yeni bir insan türü (insansı robotlar) ortaya çıkarılacak. Gelecekte sanal dünya ve sanal hayat ile gerçek dünya ve gerçek hayat arasında bir fark kalmayacak. Bütün bunlar Amerika-Çin arasında Asya/Pasifikte çıkacak ve diğer ulusları da içine alacak yeni Dünya Savaşı’ndan sonra gerçekleştirilecek gibi. Yeni dünya düzeninde devletler ve sınırlar kalkacak. Tek Dünya Krallığı tesis edilecek. Dijital yeni çağda insana ve insanlara “nesne” olarak bakılacak. Platon’un ve Eflatun’ın devletinde olduğu gibi en üste idareci- elit bir sınıf, ortada askerler (robotlar), altta ise halklar (dijital köleler) yer alacak. İnsanı köleleştiren ve nesne haline dönüştüren bâtıl yeni dünya düzenine karşı çıkanlar ise; asî gruplar, terörist gruplar olarak görülecekler. Çevirdikleri Hollywood yapımı bilim-kurgu filmlerinde bunu açıkça dile getiriyorlar. Sosyal medya platformlarında kendi sapık dünya düzenlerinin karşısına çıkan, hak ve hakikatı haykıran, gerçekleri dile getiren, şeytanî tehlikeyi haber veren, insanları Hakk’a, iyiye, doğruya, güzele, adîl paylaşıma, insanca yaşamaya çağıran devlet başkanlarından tutun araştıran, düşünen gazeteci, hekim, bilim insanlarını susturmak isteyecekler. Hesaplarını kapatarak her türlü engeli koyacaklar. Bunları yaparken de adına “özgürlük”, “demokrasi”, “eşitlik” ve “barış” falan diyecekler.
***
Evet. Mevlâna Celâleddin Rûmî, “Hayat bir savaştan ibarettir” diyerek doğruyu söylüyor. Asıl savaşın içeride verildiğini ve bunun da nefis savaşı olduğunu dile getiriyor. Vücudumuz görünmeyen bir virüsle savaş halinde. Azan ve zıvanadan çıkan nefislere karşı bir uyarıcı belâ ve musibet olarak görülmesi gereken bu virüs, beraberinde korku, endişe, kaygı ve ruhî bozukluğa da sebebiyet verdi. Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.
Gelecekten endişe duymalı mıyız?
***
Peygamberin Allah için ve Allah uğrunda yaptığı cihada bakacak olursak; gelecekte en gür sedanın, İslâm’ın sadâsı olacağını biliyor ve görüyoruz. Bütün peygamberler putları alaşağı etmek göreviyle gelmişlerdir. Âlemlere Rahmet olarak gönderilen Peygamber Efendimiz Muhammed Mustafa (S.A.V.) da, Kâbe ve Mekke’deki putları, koruyucularıyla birlikte devirmiştir.
Ümmetini de kazanılan küçük cihaddan sonra büyük cihada davet etmişti. Hz. Peygamber’in “Senin en zararlı düşmanın nefsindir.” sözüne Hz. Mevlâna, Mesnevî’de şöyle işaret buyuruyor: “Nefis putların anasıdır. İnsanların yaptıkları put yılan ise nefis ejderhadır. İnsanların elleriyle yaptıkları putlar kırılır, yok edilir ama nefis her daim kıvılcım üretmeye meyilli çakmak gibidir. Her an hileler kuran nefsin her bir hilesinde yüzlerce Firavun bulunur.”
***
Kendi içinizdeki cihad-ı ekber’i kazanmanız niyazıyla Cumanız hayırlı ve bereketli olsun.
17 Ekim 2021 Pazar günü kutlu bir gün.
Mevlid Kandiliniz şimdiden kutlu olsun.
Mustafa Balkan
Yorum yaz